ŞEYH ALİ SEMERKANDİ HAZRETLERİ

Niyet Hayır Akıbet Hayır

 

 HAFIZ HÜSEYİN AKGÜL

 

GÖREVİNİ KUR’AN ÖĞRETİMİ İLE DE TAÇLANDIRAN BİR MÜFTÜ HAFIZ HÜSEYİN AKGÜL

Doğumu ve Eğitimi  

Hafız Hüseyin Akgül, 1939 yılında Kızılcahamam İlçesinin Berçin Yayalar Köyünün Korkmazlar Mahallesinde doğdu. Babası İdris, Annesi Zeynep Hanımdır. Hüseyin Akgül, köyünün geçim şartlarını ve aile yapısını şöyle anlatıyor:

 

 - Babamın babasına “Müezzin Hüseyin Efendiderlermiş. Bana dedemin adını vermişler. Dedem köyünde imamlık yaparmış. Gençliğinde İstanbul’a gitmiş ve dini eğitimini İstanbul’da almış. Babam 97 yaşında olgun bir insandır. Korkmazlar Kızılcahamam ilçesinin en yoksul köylerindendir. Ekim-dikim için uygun toprak yoktur, orman köyüdür. Köy halkı geçimini orman ürünleri satımı, daha çok büyük ve küçükbaş hayvancılıkla sağlar. Bu nedenle1945 yılından itibaren yöre köylerinden Ankara’ya göç başlamıştır. Öyle sanıyorum ki, çevre köylerden Ankara’ya göç eden ilk ailelerden bir ailede bizim ailemizdir. Ankara’ya çok erken dönemde göç eden, Vehbi Koç ile arkadaşlık yaptığı bilinen, zamanında Ankara’nın sayılı zenginlerinden “ÇITAK MUSTAFA” ismi ile ünlü Mustafa Önen, babamın dayısı olur. Dayım Mustafa Önen, babamı Ankara’ya götürmüş, iyi insanlarla tanışmasına, büyük şehir kültürü almasına yardımcı olmuş ve Onu şehir yaşamına hazırlamış. Babam Ankara’da dayımın yanında 5 yıl kalmış. Babamın öz dayısı Çıtak Mustafa, “YABANÂBAD” yöresinden Ankara’ya gelen, bilgisi ve yetenekleri ile başarılı olmuş bir iş adamı idi. Ben kendisini tanıdım. Hayırsever bir kişi idi. Bahçelievler Camiine maddi yardımları olurdu. Kızılcahamam’daki Aşağı Merkez Camii ilk inşaatını da yaptırmıştı. Ankara Kur’an Kursu Öğrencilerini Koruma Derneğine de Dikmen Caddesi üzerindeki çok değerli bir arsasını Kur’an Kursu yapılmak üzere bağışlamıştı. Fakat orada bir Kur’an Kursu inşa edilemedi. Arsa dernek tarafından satıldı. Babam köye dönünce, köydeki geçim zorluklarını, arazi yokluğu nedeniyle köy halkı ile arasındaki geçimsizlikleri göz önünde bulundurarak Ankara’ya göç ediyor. Genelde Kızılcahamam ve Çamlıdere yöresinden Ankara’ya göç edenlerin yerleştiği Kazıkiçi Bostanlarına yerleşiyor. İlk zamanlarda bahçelerde işçi olarak çalışıyor. Zamanla Soğukkuyu’da kereste ticaretine başlıyor.

Hafız Hüseyin Akgül ilk dini eğitimini almaya başladığı günleri de şöyle anlatıyor:

- Biz üç erkek kardeştik. İbrahim ağabeyim genç yaşta vefat etti. Babamın ideali ağabeyimizi okutmaktı. Bize iş yaptırmazdı; “Ben işleri yürütürüm, siz okuyacaksınız” derdi. Babam önce İbrahim ağabeyime dini eğitim verdirmek istedi, fakat olmadı. Benim büyüğüm Mustafa ağabeyimi de okutmayı denedi. O da bir süre devam etti, ama o da okumadı. En son beni denedi. Bende başarılı oldu. Ben ilk önce Kur’an’ı Kerim okumayı Rıza Çöllüoğlu Hocamda öğrendim. O benim sadece Kur’an’ı Kerim hocam değil, hayatım boyunca dini-mesleki hayatımda kendisinden sürekli bir şekilde yararlandığım hocamdır. Her insanın pek çok hocası olur, ama asıl bir tek hocası olur. İşte Rıza Çöllüoğlu, benim asıl hocamdır.

Hafız Hüseyin Akgül’ün hafızlık hocası Hafız Ahmet Köksal’dır. HüseyinAkgül, Ahmet Köksal Hoca’da hafızlık çalışmalarını yaparken karşılaştığı olayları da şöyle anlatıyor:

- Hafızlık hocam Hafız Ahmet Köksal, Hafız Hasan Akkuş’un yetiştirdiği iyi öğrencilerinden ve en ünlü Kur’an okuyucularından biri idi. Önce İbadullah Camii’nde, daha sonra Kubbeli Mescit’de Onda hafızlığımı bitirdim. Usulüne uygun Kur’an’ı Kerim’i okuma dersleri aldım. O iyi bir öğretici idi. Herkes ilim sahibi olur, pek çok şey bilir, ama öğretme işi farklı özellik ister. Yüce Allah geniş rahmeti ile Ona rahmet eylesin, Ahmet Köksal Hocam bizi iyi eğitti. Hafız Ahmet Köksal’da hafızlık çalışması yaptığımız günlerde başımızdan geçen bir olayı da anlatayım; biz öğrenciler o zamanlar yoksul aile çocuklarıyız. Köyden gelmiş, başı önüne eğik köy çocuklarıyız, heyecanla Kur’an okumayı sürdürüyoruz. 1950 yılında Demokrat Parti iktidar olduama, iktidar olmakla bir şeyler hemen değişmiyor. 3-5 sene geçecek, bazışeyler oturacak. Cumhuriyet Halk Partisi yönetimleri tek parti yönetimi dönemindeki olumsuz uygulamalar, özellikle bürokrasi kanadındaki anlayışlar devam ediyordu. Bir gün okuduğumuz mescidi bastılar. Geçen yıllarda yanan Modern Çarşının bulunduğu yerde “Devrim İlkokulu” vardı.Bizi oraya götürdüler ve orada alıkoydular. 6-7 öğrenciydik, özellikle yaşı küçük olanları, benimle 12-13 yaşlarında olan öğrencileri uzun süre Devrim İlkokulunda alıkoydular. Devreye İsmetpaşa Mahallesi Muhtarı İbrahim Yel ve daha başka güçlü kişiler girdi, bizi oradan çıkardılar. Bize dediler ki; “Bundan sonra sizin Ahmet Köksal Hoca’da okumanız sakıncalı, bunun ileriside yok. Size hoca temin edelim, ders versin, dışarıdan ilkokul bitirme sınavlarına girin” Biz de onların dediklerini yaptık.

Hafız Hüseyin Akgül, ilk üç sınıfını dışarıdan imtihana girerek, 4. ve 5. sınıflarını Bozkurt İlkokulunda okuyarak ilkokulu bitirdi. İlkokul eğitimi sırasında Kur’an eğitimini de sürdürdü. Bu eğitimini başarı ile tamamladı, hafızlığını bitirdi. Diğer mezun arkadaşları ile birlikte Ankara Zincirli Camii’nde kalabalık bir cemaatin katılımı ile hafızlık merasimleri yapıldı.1954-1955 yılı öğretim yılında Ankara İmam-Hatip Okulu öğrencisi oldu.1961 yılında Ankara İmam-Hatip Okulu’nun ikinci devresinden mezun oldu.1962 yılında İstanbul Yüksel İslam Enstitüsüne kayıt yaptırdı. 1966 yılında bu enstitüden de diploma aldı.Hüseyin Akgül, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünde öğrenci iken sadece resmi eğitimle yetinmedi. İstanbul’da özel olarak dini ilimler okutan hocalardan Arapça, tefsir ve hadis dersleri aldı.1969 yılında bilgi ve görgüsünü artırmak üzere Irak’a gitti. Bağdat’da biryıl süre ile Bağdat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yabancılar Bölümünde dini mesleki bilgiler yüksek ihtisası eğitimi aldı. Türkiye’ye döndükten sonra da özeldini eğitimine ara vermedi. İsmail Turan Hoca’dan tefsir ve hadis dersleri almaya devam etti. Zaman zaman ilk hocası Rıza Çöllüoğlu ve benzeri meslektaşlarıi le özel olarak bir araya gelmek suretiyle yapılan dini konulu tartışmalara katıldı. Böylece dini bilimlerdeki ihtisasını zenginleştirdi.

Görevleri ve Kur’an’ı Kerim Eğitimine Katkıları

Hafız Hüseyin Akgül, 10.11.1958 tarihinde Ankara Müftülüğü’nce açılan imtihanı kazandı ve ilk dini hizmet mesleğine Ankara Arslanhane Camii Müezzini olarak başladı. Yüksek İslam Enstitüsüne öğrenci olunca müezzinlik göreviniİ stanbul Neşetağa Camii’ne naklettirdi. Daha sonra Beşiktaş Kuruçeşme Testereci Osman Camii imam-hatipliğine nakledildi. Yüksek İslam Enstitüsü öğrencisi olduğu sürece bu görevini sürdürdü. 1966 yılında Yüksek İslam Enstitüsünü bitirdikten sonra Ankara’da görev istedi. Ankara Müftü Yardımcılığı’na atandı. Bu görevde iken vatani görevini yapmak üzere Ankara Müftü Yardımcılığı görevinden ayrıldı. 1967-1969 yıllarında yedek subay olarak vatani görevini tamamladı. Vatani görevini bitirdikten ve ihtisas eğitimi için gittiği Bağdat’dan döndükten sonra 30.09.1970 tarihinde Yenimahalle Müftülüğü’ne atandı. Bu görevi 17.10.1994 tarihine kadar aralıksız 24 yıl sürdü. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilgili yönetmeliği gereğince rotasyona tabi tutuldu ve 17.10.1994 tarihinde Ankara Mamak Müftülüğü’ne nakledildi. Bu görevde 2002 yılına kadar 8 sene çalıştı.29.11.2002 tarihinde Gümüşhane İl Müftülüğü’ne atandı. Kendi ifadesi ile dini hizmetler yönünden çok yetersiz kalmış olan bu ilde gece-gündüz demeden çalıştı. Altı adet Kur’an Kursu’nu hizmete koydu. Türkiye Diyanet Vakfı Gümüşhane Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı sıfatı ile bu Vakfın çalışmalarına da hız kazandırdı.13 daireli bir binayı adı geçen Vakfa kazandırdı. Gümüşhane Müftülüğü’nde görev yaparken devlet memurları için 63 yaş sınırı getirilmesi üzerine 24.09.2003tarihinde emekli oldu. Hafız Hüseyin Akgül, resmi görevleri sırasında bu görevini yapmakla yetinmedi. Özellikle uzun yıllar süren Yenimahalle ve Mamak Müftülüklerinde imam-hatip okullarında, ilahiyat fakültesinde okuyan ve ses durumu bakımından güzel Kur’an’ı Kerim okumaya yetenekli öğrencilere görev yaptığı müftülüklerin kapısını açtı. Onlara müftülüklerde Kur’an’ı Kerim’i usulüne uygun okuma dersleri verdi, tecvit dersleri okuttu. Eda ve sada eğitimi yaptırdı. Bunların dışında Kur’an Kurslarında okuyan yetenekli öğrenciler de Hüseyin Akgül’ün öğrencileri arasında yer alıyordu. Aynı eğitimi onlara da verdi. Bu çalışmalarını kendisi şöyle anlatıyor:

- Benim okuttuğum öğrenciler girdikleri sınavlarda başarılı oluyorlardı. Bu durum, Türkiye genelinde bir ilgiye neden oldu. Eğitim verdiğim yüzlerce genç Diyanet İşleri Başkanlığı’nca açılan sınavlarda başarılı olarak hafızlık diploması aldılar, Kur’an Kursu öğreticisi oldular. Cami görevlisi olarak imam-hatip, müezzinlik gibi görevlere atandılar. Bazıları da eğitim gördükleri imam-hatip okullarında başarılı oldular, ilahiyat fakültelerine girdiler ve ilahiyat fakültelerinde önemli görevlere yükseldiler.

Hafız Hüseyin Akgül, emekli olduktan sonra da dini-mesleki hizmetlerini sürdürüyor. Hüseyin Akgül emeklilik sonrası dini-mesleki hizmetlerini de şöyle özetliyor:

- Evimin altında bir mescit var. 15-20 kişilik cemaatımız oluyor. Orada sabah, akşam ve yatsı namazlarını kıldırıyorum. Cemaatimizden isteyenlere Kur’an’ı Kerim’i yüzünden okumayı öğretiyorum. Ben bulunmadığım vakitlerde cemaat arasından yetiştirdiğim ehliyetli kişiler vakit namazlarını kıldırıyorlar. Benim imam-hatiplik görevini yaptığım vakitlerde zaman zaman okuduğum ayeti kerimelerin açıklamalarını yaparım, kendi aramızda bilgileniyoruz. İşte biraz dünya, biraz ahret işleri böyle devam edip gidiyor. Bu uğraşılarımın dışında en önemli işim, 97 yaşındaki babama hizmettir. Onun kişisel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlıyorum.

Hafız Hüseyin Akgül, sesli yayın hayatında da aktif görevler üstleniyor. Butür çalışmalarını da kendisi şöyle anlatıyor:

- Beş yıla yakın zamandır Radyo Arifan’da programlar yapıyorum. Şimdide Hedef Radyo’da dini konularla ilgili sohbetlerim yayımlanıyor. 2004 yılından bu güne kadar Çarşamba günleri 10.30-12.00 saatleri arasında konuşuyorum. İzleyiciler dini konularda sorular soruyor, ben de o soruları cevaplandırıyorum. Ara sıra Dost FM’de de konuşuyorum. Radyo kanallarının çok sayıda izleyicileri var. Camilerde bu sayılara ulaşmak mümkün olmuyor. İnsanlar, özellikle kadınlar kendi evlerinde radyolarını açıp, yapılan konuşmaları dinliyorlar, sorular soruyorlar.

Basılmış ve Basılmamış Kitapları

Hafız Hüseyin Akgül’ün yayımlanmış yazılı eserleri de bulunuyor.

• İlk yayımlanmış kitabı “Kur’an Dili” isimli, Kur’an kursu öğrencileri için yazıp, yayımladığı Kur’an’ı Kerim’i okuma alfabesidir.

• İkinci kitabı “Huzur İslamdadır” isimli kitabıdır.

• Üçüncü kitabı “Temel Dini Bilgiler” isimli ilmihal türü bir kitaptır.

• Yayınlanmış dördüncü kitabı 571 dini soruya cevap niteliğindeki “Günümüz Meseleleri İle İlgili Fetvalar” kitabıdır.

• Beşinci kitabı çocuklara yönelik, resimli “Ailede Dini Sohbetler, Çocuklarıma Dinimi Öğretiyorum” isimli kitaptır.

• Altıncı kitap “Sureler-Dualar”,“Hac ve Umre” konusunda yayınlanmış bir kitaptır.

• Yedinci kitabı “İşte Dünya, İşte Ahiret” isimli kitaptır. Bu kitapta da ölüm, ölüm ve sonrası ile ilgili konular ele alınmıştır.

• Sekizinci kitabı “Peygamber Sevgisi, Kırk Hadis-i Şerif” isimli kitaptır. Bu kitapta da Hz. Peygamber’den öğütler yer almaktadır.

Bunların dışında hazırlanmış fakat basılmamış 3 kitabı daha bulunmaktadır. Bu kitaplar:

• “İslam’da Aile

• “Özel Kadın İlmihali

• “İslam’da İşçi ve İşveren Münasebetleri

 

Evliliği ve Çocukları

Hafız Hüseyin Akgül’ün eşi Zehra Hanımdır. Zeynep Beyza, Sümeyye Şule, Esra Merve, Halenur, Reyyan ve Feyza isimli kızları vardır. Bir oğlu İdris Akgül1976 yılında acıklı bir kaza sonucunda Yüce Allah’ın rahmetine kavuştu. Kızlarının tamamı yüksek öğrenim gördüler, çeşitli iş ve mesleklerde çalışıyorlar.

Genel Bir Değerlendirme

Hafız Hüseyin Akgül, çok etkili sesi ile okuduğu Kur’an’ı Kerim’le dikkatleri çeken bir dini hizmet elemanıdır. Çocukluk günlerinden itibaren bu özelliği ile Ankara halkı, Kızılcahamam ve Çamlıdere’li hemşehrileri arasında tanınmış ve sevilmiştir. İkinci önemli özelliği ise uzun yıllar Kur’an’ı Kerim eğitimine verdiği destektir. Kur’an’ı Kerim okumadaki başarısını eğitim hayatına da yansıtmayı başarmıştır. Yenimahalle ve Mamak Müftülüğü dönemlerinde bu tür eğitim ve öğretim çalışmalarını, karşılıksız bir dini hizmet olarak aralıksız sürdürmesi övünülmesi gereken bir hizmet olmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki hizmetlerini il müftülüğü düzeyinde tamamlamış olmasını önemli başarıları arasında saymak mümkündür.

 

Emekli olduktan sonra da dini hizmet mesleğinden kopmamış olmasını, sınırlı bir cemaate de olsa imam-hatiplik hizmeti vermeyi sürdürmesini, çeşitli özel radyolarda dini programlara katılmasını da dini-mesleki hizmet ve faaliyetlerinin hanesine olumlu bir not olarak eklemek gerekiyor. Dini hizmet mesleğinde görev alanların sözlü irşadda genelde başarılı oldukları hatta diğer meslekler mensuplarına göre olağanüstü başarılı oldukları bilinmektedir.Fakat yazma konusundaki başarıları, konuşmadaki başarıları ile ölçülemeyecek düzeydedir. Hüseyin Akgül’ün yazma konusunda da başarı sağladığı gözlemlenmektedir. Halkın, Kur’an kurslarının, imam-hatip okullarının ve genel öğretim kurumlarında okuyan öğrencilerin dini gereksinimlerine cevap verecek nitelikte kitaplar hazırlayarak bastırması ve dağıtması da bir başka başarı örneğidir.

Kendisine sağlık ve mutluluk dolu uzun ömür diliyoruz.


Kaynak:ESYAV

 


2 Yorum - Yorum Yaz
@

NİYET HAYIR AKIBET HAYIR


Hava Nasıl Olacak
Takvim
Üyelik Girişi